Eylül 30, 2010

Bir Rus Tanıdım, Adı Dosto!

Aylardır yazı yazmıyorum, çünkü son okuduğum kitabın etkisinden hala çıkmış değilim.Okuyup, etkisi yüzünden kafamı delirttiğim kitabın adı, "Bir Rus Tanıdım, Adı Dosto" İçinde çok korkunç iddiaların olduğu, biyografik bir kitap.Dostoyevski'yle beraber büyüdüğünü iddia eden, Kramyeviç Kemyeliv Kamarov'un anılarına dayanıyor kitap.Size buradan bir pasajı aklımda kaldığı kadarıyla anlatacağım ve eminim siz de kafanızı delirteceksiniz okuduklarınız karşısında...

"...

Tarih 1840 yılının yılbaşı gecesi, Dostoyevski ve arkadaşları, Kramyeviç Kemyeliv Kamarov'un evinde toplanmışlar, yaşları 18 ile 20 arasında seyrediyor, Kramyeviç'in annesiyle babası ve tüm sülalesi amcalarında toplanıyormuş, ev boş olunca toplamış tabi herkesi Kramyeviç, tek sorunları kızmış.Hiç kız yokmuş, 4 abazan Rus kozmonotları oturmuş tombala oynuyorlarmış derken...

"Sikerim tombalasını lan, iskambil yok mu? kılıç oynayak amınakoyim." diye bağırmış Dostoyevski, arkadaşı Vladimir İlyiç'in birinci çinko diyen sevinç çığlığını bölerek.
Kramyeviç içeri iskambilleri getirmeye gitmiş.(Burada parantez açmalıyım, Kramyeviç'in iddiasına göre, Dostoyevski kumar sevdasına o gece o iskambil destesiyle başlamış.Kramyeviç, "orospu çocuğunun kanında vardı sanki, anamızı sikti, üstümüzde donumuzu bırakmadı o gece..." diye anlatır büyük romancı Dostoyevski'nin iskambildeki hünerini.)Neyse.

Kramyeviç tam içeri girerken kapı çalmış ve Kramyeviç "ben bakarımm..." diye kapıya koşmuş.Tabi belki kızdır umuduyla evdeki bütün erkekler Kramyeviç'in peşinden kapıyı açmaya yönelmişler.Gerçekten de gelenler kızlarmış, yine Kramyeviç'in çağırdığı kızlarmış... (Burada parantez açmalıyım, bu orospu çocuğu Kramyeviç'ten kıllanmadım değil, ne sik olursa onun sayesinde, sanki bana paşa torunu sik kafalı.Neyse biz onun yalancısıyız sevgili okur.)

Nataşa Dimitriyeva Nezvanova, Devoçka Razmaninova, Katerine Gibibişeyov'muş gelen kızların adları.

Nataşa en güzelleriymiş ve zaten Kramyeviç'e yanıkmış. (ulan Kramyeviç ne yalancı orospu çocuğusun sen te allam.), Devoçka'yı da Golyadkin almış, Katerina için de Dostoyevski'den önce diğer eleman İlyiç "benim o!" diye bağırınca Dostoyevski'ye çavuşu tokatlamak kalmış.

Zaten açılmış olan vodkalar, "aynı anda haydi herkes fondipp, haydi hep beraber fondipp, içmemezlik etmek yok hadi fondippp. yaaa sen içmiyorsun ama, hadii fondippliyoruzz fondippp" gazlaması eşliğinde daha bir seri içilmiş.

Her erkek, kendi kızıyla bir koltukta kızı öpmek için fırsat kollar iken, yalnız olan Dostoyevski'de elindeki iskambille fal bakıyormuş garibim.O sırada patavatsız İlyiç'ten sıkılan Katerine, kalkıp iki bardağa vodka doldurup yalnız olan Dostoyevski'nin yanına sokulmuş ve vodkayı uzatırken, "dileğin ne idi?" diyerek sohbete girişmiş.

"Dileğim güzel bir elden, güzel bir ikram olacak kadar uçuk değildi Katerine Gibibişeyov." der demez, vodkayı fondiplemiş ve masaya tak diye koymuş.

Boşalan bardağı anında tekrardan vodka ile dolduran Katerina, bir taraftan da, "Bana Katya de, Fyodor." diye Dostoyevski'ye yavşıyormuş.

"Beni vodkaya boğarak, kendini güzelleştirmeye çalıştığını düşüneceğim Katya..." diye cevap vermiş Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, fakat Katya espriyi anlamamış salak, güzelim espri gitmiş öyle.

Burada Dostoyevski hani utangaç, çekingen bir insandı, bu adam karıyı oracıkta sikecek gibi konuşuyor diyenler için, alkolun etkisini göz ardı etmemelerini istirham ediyorum.Alkol alınca azıyor işte orospu çocuğu, neyse...

..."

Dostoyevski'yi derdest eden bu kitaptan daha fazla bahsetmek istemiyorum üzgünüm.Çok merak ediyorsanız, gidin kitabı alın; "Bir Rus Tanıdım, Adı Dosto", Kapçık Yayınları'ndan çıkmış kitap 321 sayfa.Yazarı başta da söylediğim gibi Kramyeviç Kemyeliv Kamarov.