sonuç olarak bir makale ya da bir eser değil bu, makara kukara yapıyorum, yıllardır yaptığım gibi ama okumak isteyenlerin sayısı fazla olunca burada yedeklemenin iyi olacağını düşündüm. orijinalliği bozulmasın diye de, direk kopyala-yapıştır yaparak twitleri yukarıdan aşşağı sıraladım. o anda rtlediğim komik twitleri de yazıya ekledim. son olarak da, yazının sonuna üç gece boyunca anlatmama rağmen, unuttuğum, kaçırdığım, eksik kaldığını düşündüm bir kaç anektodu, hikayeyi ve ismini saymayı es geçtiğim ama ismi olması gereken kişileri de yazıya ekledim.
başlamadan önce not: burada yazılanlar sadece benim yaşadıklarım, gördüklerim ve bildiklerim. bununla birlikte elbetteki sır ifşa etmek, birilerini rencide etmek tutarında yazılarla zaten işim olmayacağı gibi, yazının yazılış amacına da ters düşerdi bu bilgiler. herkesin sırrı kendine...
bayanlar baylar, iyi okumalar diliyorum...
+++++++++++ ASAF VODVİL'İN TWİTTER'LA İMTİHANI: 'YENİCEM SENİ TWİTTER!!!!!!!!!' +++++++++++
5 sene kadar önceydi, lise son sınıfta okuyordum, internet benim için ekşi sözlük'te yazarlık sırası beklemekten ibaretti o zamanlar.
nasıl oldu bilmiyorum, bi'kelime diye bi bloga denk geldim. blog ve bloggerlıkla ilgili zerre fikrim yok o ana kadar.
bi'kelime, kelimelere kendi tanımlamalarını yapan bir adamın günlüğü gibi bişeydi. kısa, sade, çok anlam yüklenemeyecek.
gözler: gözlerler, sandalye: bir sandalye oturuyor mudur, yoksa ayakta mıdır?, bunlar o blogdan hala aklımda kalanlardan ikisi mesela.
bloggerlar bilir ki, her blogcu sağ tarafta, sevdiği blogların linklerini ekler. bende o sayede daldan dala atlayarak keşfettim blogları.
o zamanlar twitter kesinlikle yoktu, facebook altın çağını yaşıyordu, friendfeed diye bişe vardı bi de, o da entellerin mekanı gibi bişeydi.
sonra ben de blog açtım elbette ve bu kervana dahil oldum. o zamanlar en sevdiğim bloglar malın gözü, siminya, pucca, tehlikeli ilişkiler, 5 posta, flying dutchman, aceto balsamico, noat samisa, herbokubilenadam diye gidiyor işte.
onların da altın çağı amk. garip bir cemaat lideri ifadeleri var; hepsi kendi alanının kanaat önderi gibiydi o zamanlar.
sonra birden bire şey oldu, bu da twitter adresim şeklinde blogun sağ tarafına eklenmeye başladı bu twit şeysi.
önceleri bakmıyordum çünkü friendfeed hesapları da olurdu ona da bakmazdım.
ama sonra post olarak twitter hesaplarını vermeye, followlamaya davete vardı işler, ben de 2009 yıllarıydı sanıyorum twitter'a dalış yaptım.
ilk işim twitter'ı kullananların %90ı gibi ünlüleri takibe almaktan ziyade blogcuları takibe almak olunca çok da zorlanmadım.
yani nereye düştük amk demedim, blogcular gibi ben de blogda yazdığım postların linkini veriyordum, toplamda 22 olan followerlarıma.
elbette daha sonra gülben ergen'i, birol güven'i, erdil yaşaroğlu'nu ve selçuk erdem'i takibe aldım, buranın en eski ünlüleri onlardı.
o zaman twitter fenoluğu şuydu, eğer twitini komiktweets rt'liyorsa feno gibi bişeydin.
komiktweets bir rt hesabıydı ve hesabın sahibi şimdinin cerilevis'i idi.
200-250 takipçi sayısı şimdinin 10bini gibi bişeydi ve o sıralar komiktweets 3bin filandı ve buraların kralıydı.
elbette krallıkta yalnız değildi, en büyük paslaşmayı hakanutku ile yapıyordu. hey gidi hakanutku beee.
hakanutku'nun yarısı olan hakan köksal'ı zaten biliyorsunuz, utku ise tarihe karıştı. bu muhteşem ikili de twitter tarihinde yerini aldı.
ve elbette unutulmaması gereken stevemcqueen, tek kelimeyle twitter'ın ağa babasıydı, kıdem bakımından onun sözü üstüne söz olmazdı.
sonra en büyük kişilik bunalımlarını o yaşadı nedense, onur gökşen'im ben dedi, kitap yazıcam dedi, sonra noldu acaba ona?
ve mayoneziseverim, ve kendimdedegilim (daha sonradan nickini pink freud yapacaktı) ve mesut bahtiyar'ın kemalist yılları...
takipçi sayım 80 filan oldu sonra benim. şu twit hayatımı değiştirdi, tam olarak değilse de şöyle bir şeydi:
'tulum peyniri sevenler rtlesin, hedef 10.000 arkadaşlar' twitter böyle bir yere dönecek diye çok korkuyorum!
tam tamına 17 rt aldı arkadaşlar, inanılır gibi değil, 17 rt o zaman çok büyük para.
twitturk'te son 1 saatin en çok rtlenenlerine girmişim, inanılır gibi değil, aklımı çıldırıcaktım amk.
ondan sonra geldi biraz follower tamam mı, ertesi gün mü ne, herbokubilenadam'a bi mention attım.
konuyu hatırlamıyorum ama çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı repliğini o konuya montelemiştim, hbba mentionı rtledi.
o mention da tam emin değilim de 8 rt mi ne aldı. inanılır gibi değil ama ben 160 followera falan ulaştım.
bir hafta iki hafta derken ben söktüm bu twitter'ı tamam mı bildiğin rtleniyoruz amk, 10, 15 rt almaya başladı twitler. çok büyük rakamlar.
neyse ben bi baktım 600 follower falan yapmışım bir ayda filan. acayip bir rakam arkadaşlar, kendimi şaşırdım, resmen ünlüyüm tribindeyim.
ki ortam öyle bir durumda ki, mesela pinkfreud 1500 takipçiyle hürriyet gastesine çıktı, stevemcqueen 2bin olmamış peygamber gibi.
pucca 2bin var yok, bi komiktweets 3bin üstü bir de hakanutku vardı o zamanlar.
mesut bahtiyar bin falan, http://alkislarlayasiyorum.com tayfası sayesinde yapmış işte bişeyler, sonra hoanes ve vogueman'i getirdi, büyük transferler.
bir de bu saydıklarım burunlarından kıl aldırmıyorlar, hiçbiri takibe almıyor amk bizi, bizim başımız kel sanki amk.
bi komiktweets alıyor, o da herkesi alıyor zaten. o zamandan çözmüş amk twitter'ın mantığını.
komiktweets ismini değiştirdi, artık ben kendi twitlerimi yazıcam arkadaşlar dedi, İLK TWİTTER LİNÇ'İ KANLI OLDU ARKADAŞLAR.
cerilevis'e küfürler, işte herkesi kullandın, rt ile takipçi topladın şimdi ne yaptığını sanıyonlar filanlar, gezi parkı'na sokmadılar ceri'yi
o sıra ben de mayoneziseverim'le efsane bir kavga ettim. konumuz arabesk müzik idi.
o kavgayla birlikte fenoluğum garantilendi zaten.
kavgayı farklı bir mecra olan friendfeed'te yaptık, kavgaya sonradan mesutbahtiyar ve hbba'da katıldı, gerçekten şenlikliydi.
hatta samihazinses'te katıldı kavgaya şimdi hatırladım.
mayonezseverim arabesk müzik için müziğin kralı mı ne demişti, ben de arabesk müzik değildir, müziği sözü söylemek için kullanır gibisinden bişe demiştim.
herbokubilenadam olaya şöyle yaklaştı, zeki müren bu ülkede arabesk diye bir albüm yaptıysa arabesk bir müziktir. NET! dedi gitti.
mesut bahtiyar ikili oynadı diye hatırlıyorum, sen de haklısın ama senin de haklı olduğun noktalar var falan dedi.
sonra samihazinses olaya dahil oldu ve sen orhan gencebay'ın, müslüm gürses'in arkasında çalan adamlara nasıl müzikten anlamıyor dersin dedi
neyse o gün dağıldık arkadaşlar, olay böyle bitti. beni sonradan unfollow etti hepsi :'(((
ama benim özgüven acayip yerine gelmişti, gazı aldım yürüdüm amk.
sonrasında #twittaklit hashtagı ile bu twit ünlülerinin tabi o zaman çok takipçili diyorduk ünlü feno yoktu, parodilerini yapmaya başladım.
parodilerim çok tuttu, bildiğin twitter'ın tatlı çocuğu olduydum o zamanlar. asaf gene yaptı yapacağını, of asaf ya falan, özledim :'(((
işiyip geliyom arkadaşlar, 2 dakka mola.
geldim nerde kalmıştık? ha parodiler
parodi twitlerim şimdi klişe gibi gelebilir ama o zaman devrim yaratmıştım. mesela aklımda kalan örnekleri bi sıralayım...
#taklittwit @pucca 'bana bir koca lazım!' diyordum mesela, bu o zamanlar için çok cesur bir hareketti, 28 şubat'ı yaşayanlar bilir.
#taklittwit @istiklalakarsu : 'gündemden bir olay için hiç tanımadığım bir gündeme meraba dedim' diyordum mesela, offf eleştiriye gel.
#taklittwit @samihazinses : 'bana vermediğin gül, öldüğüm gündür.' diyordum mesela, mentionlar akıyordu kahkaha yüklü.
sonra mayonezi de taklit ettim ve ikinci twitter savaşı başladı :'((
#taklittwit @mayonezseverim: 'göz yaşlarım akarken umarsızca, neden gittin orospu çocuğu!' dedim diye o gece gezi parkı'na müdahale oldu!
bana sen ne ezik bir insanın, karaktersiz, çirkin, ibne diye sataştı, ben de sie go falan dedim ve o büyük olayı yaptım.
daha sonraları @drejman'ın çok iyi hatırlayacağı gibi, hesabımı o gece kapattım ve yeni twitter hesabı açtım, bu bir devrimdi!!!!
şimdi bir parantez açayım. devam etmeden. o zamanlar böyle ünlüler olduğu gibi, farklı bir çeteleşme de vardı.
mesela o zaman takipçisi fazla olan ama takipçisi fazla olanlar gibi olmayan insanlar vardı, onlar kendi halinde takıldılar hep.
mesela islakkarga, alikaya, kandanadam bunlardan sadece bir kaçıydı, onlar buraların coollarıydı, aranızı iyi tutmanız gerekiyordu.
ve filozof ekibi vardı, murat aykul, geceleriesen, kahramani gibi insanlar da o sınıfa giriyordu, yüksek sosyeteydiler.
ve bunlar dışında şimdinin fenomeni dediğiniz yüzlerce eleman o sıra bizim mentionlaşmamıza kafalarını sokup 'ehi' diyorlardı, hey gidi.
20den 30dan sonra yeter deyip takibe alıyorduk biz de mecburen, götümüz tavan yapmıştı, çünkü İLK KİTAP TEKLİFİ 3 KİŞİYE GELMİŞTİ!!!
pucca, samihazinses ve herbokubilenadam'a kitap yazmak için teklif gitti dediler, cem mumcu piyasaya çıktı, TWİTTER YIKILIYORDU.
önce pucca, sonra sami ve en son hbba'nın kitabı peşpeşe çıkacaktı. herkes aynı gün kitap yazmaya başladı, gerçekten inanılmaz günlerdi.
o sıra adana tayfası ortaya çıktı, hevesli çocuklardı, utanmazca twit atıyorlardı, hiç durmuyorlardı.
ben hesabı kapattığımdan ve takipçisi çok olan herkesle kavgalı olduğumdan, alay ettiğimden filan halkların çocuğu asaf'tım.
o nedenle çok takipçililer haricinde herkesle kanka oluyordum, adana tayfasını da hemen kucakladım.
başı tipadam, alternatifego ve melogaman çekiyordu. çok hevesli takipçi fakirleriydiler, keh keh.
bu arada o sıralar ceri levis 10bin oldu ve hesabını kapadı, çok büyük bir artizlikti tek kelimeyle.
ve kitabı çıkacak kişi sayısı arttı, mayonez, hoanes, mesut ve kankası da bu kervana dahil oldu. bütün gözler cem mumcu'daydı.
bende özgüven konusunda patlamış ego manyağı asaf olarak, telefonumun kitap teklifi için çalmasını bekliyordum, meh meh meh.
elbette red edecektim ve red ettiğimi 3 yıl konuşacaktım, çok zekiceydi, kitap yazmaktan daha up bir fikirdi bu, HARİKAYDIM, ama tel çalmadı
o dönemlerde evrimguvenc ve fayntenks ortaya çıktı, onların da hevesi vardı, yapabilirim abi bana şans verin diyorlardı. hahahaha
fayntenks ve evrim twitter'a adeta yeni bir soluk getirdiler, öteki taraftan taci ve kutupzencisi de gazı alıp yürüdü ve ilk FENOMEN !!!
serdarkuzuloğlu sosyal medya isimli bir programa başladı ve bütün twitter'ın geleceğini değiştirdi...
kitap teklifinden sonra bu olay çok büyük bir devrimdi. gerçekten aman tanrım ünlü olabiliriz galiba derken bulduk kendimizi.
şimdi bir bakalım acaba kaçınız o İLK FENOMEN'İ hatırlıyor, var mı ismini söylicek olan?
yok mu bir tane bile bilen? ben de unuttum amk neydi o kadının adı ıuahwdıuawhduahwd
ismi lazım değil mi diyelim artık neyse, bak ya bir efsane unutulup gidiyor arkadaşlar yazık değil mi?
neyse arkadaşlar devam edeyim. o ilk fenomen lafı, burada takip edeni takip eden ve sonra takip ettiklerini silen bir kadına söylendi.
TWİTTER'IN İLK LİNCİ CERİLEVİS'E İSE, İKİNCİ BÜYÜK LİNCİ O KADINA YAPILDI ARKADAŞLAR.
arkadaşlar tayfanın dediği gibi twit atma limitini geçmişim amk tam hikayenin ortasında müdahale geldi valimutlu'dan.
twitter'ın bilinen bilinmeyen tarihi, yenicem seni twitter! hikayem yarın gece yarısından sonra devam edecek.
o zamana kadar sıkın dişinizi, bu arada merak edenleri rahat rahat uyutalım, twitter'ın ilk fenomeni olan o kişi 'nooboody' idi!!!!!!
gerisi yarın gece yarısından sonra, sadece ve sadece burada. xoxo gossip vill
gitmeden önce, yarın gece neler mi olucak hikayede... ta ta ta ta tam...... twitter'ın tüm nefretini üzerine toplayan adam GÖKHAN BETER!!
kelime sikertmece adlı oyunla pokelik yaparken şimdinin fenomeni olan afacan gençlikler!!
üniversite diye eskişehir ve istanbul'a yolu düşen asaf'ın bir gerçeği öğrenmesi TWİTTER SİKİŞ ORTAMIYMIŞ AMK!
twitter'ın en kült yapımlarından olan SOSYAL KANKA ve fayntenks gerçeği... ve daha neler neler... hepsi yarın gece sadece ve sadece burada!!
'twitter'ın sansürsüz gerçekleri' kapsamında #ff'ler ve peşkeşler için yapacağım operasyona 'büyük rüşvet; twitter dalgası' ismini verdim.
arkadaşlar saat yaklaştıkça telefonlar ve mesajlar; tehditler, sus payı için para teklifleri gelmeye başladı ama ASAF VODVİL SUSTURULAMAZ!!!
bir kahve yapıp geliyorum. TWİTTER'IN SANSÜRSÜZ GERÇEKLERİ, YENİCEM SENİ TWİTTER!!! HİKAYEM BAŞLIYOR...
evet sevgili arkadaşlar dün twitter nostaljisi ayağına girdiğim bu yolda şunu fark ettim ki meraktan dedikodudan ölecekmişiniz amk, bu ne la
neyse, ben konuma, kendi hikayeme, tamamen objektif, tamamen sansürsüz ve tamamen duygusal olan twitter macerama döneyim.
yıllar yıllar önceydi, twitter'ı köyü, teletabi diyarı gibi mutluluklara gebe, komik ve arkadaşça bir ortamdı o zamanlar.
ne troller vardı, ne ak gençlik, ne ultraaslanlar, ne gençfb, ne çarşı; kendi yağında kavrulan bir grup insandık burada.
sonra komiktweets'in cerilevis'e dönüşmesi sonrası başlayan rant kavgaları, cem mumcu'nun kitap yazın da para kazanak mafyalığıyla büyüdü!
ve daha sonra internet ekipler amiri ulan televizyona da çıkarak bari diyerek bu rant pastasını iyice büyüttü ve twitter kirlenmeye başladı.
işte o ilk televizyonda bizden birinin görüleceğini sanmamız, çok masumane gibi gözükse de o gece çok insanın gözyaşları yastık ıslattı.
ve bu gözyaşlarının asıl sahibi twitter'da ilk fenomen tanımı onun için yapılan nooboody adlı hanım kızımızdı.
nooboody, şimdinin twitter kartellerinin kullandığı yöntemi en başarılı şekilde ve ilk kez kullananlardandı, o müthiş yöntem neydi peki?
o yöntem, hepinizin de bildiği gibi 'takip edeni takip ederim'den başka bişe değildi, çok başarılı şekilde takipçisini arttırdı.
yeterli gazı alınca da takip ettiklerini 100-200 sınırına geri indirdi ve o gece televizyona çıkması onun intiharı oldu!!!
linç gecikmedi, salak salak konuştu demeler, ne fenomeni o kimler, o takip ettiklerini unfollowladılar, allah allah kıyamet kopuyordu.
RT @drejman: @asafvodvil yıl 2010 folowladı hemen geri döndüm.bacaklı bir foto vardı hiç unutmam.olur mu olur diyip followlamıştım. saf temiz bir gençtim
gördüğünüz gibi hüseyin kardeşim de nooboody'nin kurbanlarından yalnızca biri.
sonuç olarak nooboody rest çekti, sikerim çay ocağınızı deyip kapattı profilini ve bir daha da gelmedi. geldiyse de ses etmedi.
belki şu anda çok uzak diyarlardan bizi izliyordur, seni özledik nooboody :'( sen bu twitter'ın kaderini değiştirenlerden birisin!
neyse devam edelim, önce gastede görükme, daha sonra kitap teklifi, finalde de tv'ye çıkma olunca twitter akıl hastanesine döndü.
herkes rt peşinde, herkes takipçi toplama niyetinde, herkes birbirinin sırtına basarken bir dakka düşünmez oldu amk.
o zamanların capslerinden çok kişinin canı yanar, çok kişiyi intihara götürür biliyorum; kimsenin canı yanmasın arkadaşlar, niyetim bu değil
ama dm'lerden yalvarmalar mı dersin, facebook'tan mesaj yağmurları mı dersin, bi #ff'in borsadaki hissesi brokerları şok ediyordu o zamanlar
bir de olay öyle bir hal almıştı ki, bir rt ediyon, geri dönüş AĞAM PAŞAM KRALSIN, iki gün sonra adam gazı alınca unfollow ediyor filan.
hepimiz hasta olmuş gibi, birbirimizi yok ederek hedefe ulaşma amacı içine girdik. korkunç aylar birbirini kovaladı, kimse mutlu değildi...
kendini temizlemek ve nefretini kusmak isteyenler capslerini paylaşabilir, biz de burada kavgayı gürültüyü izleriz.
ama asaf vodvil gastecilik a.ş olarak asla ve kata böyle bir misyonumuz yoktur, sadece tarihi bir hatırlatma peşindeyiz, hepsi bu.
neyse arkadaşlar sonra ben üniversiteye eskişehir'e geldim ve yavaş yavaş o pisliğin içine çekilmeye başladım arkadaşlar :'((
o zamanlar bu gastede çıkan, kitap teklifi alan çok takipçililer nedense beraber poz kesmeye başladılar.
twitter'ın ilk partileri, ilk ev buluşmaları, ilk zirveleri olmaya başladı, fotoğraflar da yavaş yavaş düşüyordu.
biz o zamanlar böyle bir piyasanın olmadığını bildiğimizden vay be herkes kanka oldu falan diyorduk da ne seksler dönüyormuş serhat ya...
ve sonra şimdinin bütün trollerinin, twitter kartellerinin ve daha fazla ideanın reyisi gökhan beter sosyal medya'ya çıktı!!!!!
gökhan beter, takip edeni takip eden, twit çalan, özlü sözle takipçi kasan, hatta belki de takipçi alan twitter'ın şinasi'si amk,
ilklerin adamı, efsane erkek, ateş topu, twitter'ın nefret birikimi ve daha neler neler.
gökhan beter şu an bizi belki de 500bin takipçisi olan özlüsöz hesabından, argostorji bile o olabilir hatta, izleyip sırıtıyordur eminim.
o kesinlikle ilklerin adamıydı, buranın gidişatının (kötü yönde) ilerleyeceğinin en büyük etkeni ve habercisiydi, tam anlamıyla mikroptu!
twitter ahalisi ağız birliği etmişçesine bir linçe girişmiş olsa dahi, gökhan beter'e linç işlemiyordu, kurşun geçirmez birisiydi.
bütün bunlar olurken bahsetmesem olmaz, kendi yolunda yürümeye devam eden, asla taviz vermeyen, bazı ilginç hesaplar vardı.
önder, namı diğer kocari, hiç bir zaman değişmedi, o zaman da yakuzalar ilgi alanıydı ve sık sık ateş ederdi, hala öyle.
hüseyin, namı diğer drejman, tek derdi ekmek düşürmekti, bazı bazı düşürdü bazı bazı yalnızlığını paylaştı ama asla amacından sapmadı.
paraşüt, namı diğer parasut, deprem de olsa, tufan da çıksa, paraşüt paraşüt olarak takılıyordu. gündem işlemezdi ona, hala işlemiyor.
berrak, namı diğer berraque ecem'le birlikte genç kızların hislerine tercüman olma misyonunu her zaman sırtında taşıdılar, asla of demeden!!
melike, namı diğer melidafanke, yıllar onu hiç değiştirmedi, hala bir kitlenin kanaat önderliğini yapmaya devam ediyor. hiç bıkmadı.
ve daha niceleri yolu twitter'dan geçip, ne olursa olsun varlıklarını bir kaplumbağa gibi sürdürmeye devam ettirdiler, BİR ALKIŞ İSTİYORUM!
neyse eskişehir'e geldim ve twitter'ın ne müthiş bir yer olduğunu yavaş yavaş anlamaya başladım.
geldiğim gün bir kızla bira içmeye gittim, gayet normaldi, benim saflığımdı diyeyim ya da, normalmiş gibi takılıp yurda döndüm.
ikinci gün bir erkekle bira içmeye gittim bu sefer ve aklım dondu amk, ulan meğer popstar abidin olmuşuz, bi imza istemediği kaldı benden.
kafam çamura döndü amk, bi gün önce yazdığım en kıyak espri; 'prof. it erol' kıvamında olan benim, fanım vardı amk, bildiğin kanlı canlı.
RT @degilimdir: @AsafVodvil sen bunlari yazarken diger fenolarin vurdum duymaz tavirli tivitleri = gezi zamani cnn, ntv, stv...
işin komik tarafı eleman taraf da olmuş, mayonez'i nasıl mahvettin, valla sen kralsın falan hepsini mahvedersin falan diyo amk.
o çocukla bida asla görüşmedim arkadaşlar. :'(( eğer burda okuyorsa, allah onun belasını versin amk.
sonra özge'yle tanıştım, namı diğer feritility ve twitter'ın aslında o kadar da orospu çocuğu olmadığını fark ettim.
özge bal gibi kızdı, gayet insandı yani, kafayı yememişti, kabustan uyandım amk resmen. ama elbette egom tavan o da içimde saklı.
sonra bir gün bilgisayar odasındayız fakültede, bizim sınıftan bi çocuk twitter hesabını açtı, sonra özge'de açtı, ben açmadım. zaaaa
çocukla özge takipleşiyormuş meğerse o çıktı, sonra ben de açtım amk, beni nasıl takiplemez diyerek, takipçi sayım da fazla, bu bi şok :)
nerden bilebilirdim o çocuğun daha sonraları ev arkadaşım olabileceğini, evet emre namı diğer emredersin'le tanışma hikayem buydu.
sonra sağolsun, beni evine aldı da yurttan kurtulduk. arkadaşlar bir düşünün twitter'a sarmış 2 erkek, gece gündüz ne yapar?
kovalamaya başladık amk, kim kimle nerde, kim napıyor, biz nasıl ekmek alırız filan diye süregiden acayip günler.
o sıra istanbul piyasası alıp başını gitmiş tabi. hoanes efsane olmaya başladı.
sonradan gelmesine rağmen, onu twitter'a getiren mesut bahtiyar'ın takipçisini filan katladı, bi blog açtı, o da patladı.
hoanes elini attığını altına çeviriyordu o zamanlar, çok garip bir şekilde efsaneleşirken, kitap teklifi onu mahvetti.
kitabı bir türlü yazamıyor oluşu onu içten içe bitirdi.(burası tahmin) ve ben askere gideceğeeem diyerek twitter rüyasını iyice bitirdi.
o sıra pucca'nın kitabı çıktıktan sonra dedikodular aldı başını gitti. pucca çok çirkinmiş, pucca'nın bir gözü şaşıymış, pucca'nın başı kel.
sade bu olsa gene iyi, kitabın senaryosunu cem yılmaz filme çekicekmiş, başrolde marlyn monroe mezardan gelip oynucakmış neler neler amk
bizde tabi evde oturmuş kafayı yiyoruz amk, hadi olm herkes köşeyi dönüyor bişeler yapak hesabı.
o sıra galatasaray'lılar diye bir çete oluştu amk. taraftar kirliliğinin suçunu rahatlıkla bu ekibe atabilirsiniz arkadaşlar!!!
ele başları twitter'ın yeni dalga komikleri olarak bilinen melogaman, absurdman, pilgrimcem, gecegelenarıza oluşturyodu...
tabiri caizse burayı tribüne çevirdiler amk, göz gözü görmez oldu.
bense o sıra gaza gelmişim halkın çocuğuyuz ya, #kelimesikertmece diye bir oyuna başladım.
o kelime sikertmece günlerine katılan pokelerin bir çoğunun takipçisi benim 10 katım amk, nası malı götürdüler belli değil.
o zamanlar komik bir şaka yapayım da asaf belki rtler diye geziniyorlar zaaaaaaaaaaaa
oyun da şuydu, bir kelime söylüyorduk onun üzerine espri dönüyordu, örnekse mesela, günün kelimesine obama diğelim.
'cezalısın barrack hemen obama!' gibi, isim vermek meşrebimize uymuyor ama capsler patlarsa, buna hayır diyemeyiz dostlar.
şimdi gözükmeyen efsanelerden biri de bora mesut palas'tı arkadaşlar, hoanes'le birlikte iyi bir duo olabilirlerdi, ama bora da pes dedi.
ve onun haricinde şimdinin efsanelerinden çizenbayan'ın adını hiç görmemiş olmamız biraz garip değil mi?
çizenbayan o zamanlar arkadaş canlılığının timsaliydi, takip ettiği sayıyla takipçisi birbirine eşitti.
unfollow olayına girmedi ama takipçi sayısı arttı, biz bunun farkında değildik, sonra bir baktık ki, yeni bir fenomen doğmuş.
ve efsane bir program başladı: SOSYAL KANKA, popüler kültüre bir karşı devrimdi, underground piyasaya kan pompalıyordu, güzel günlerdi...
ve asaf vodvil istanbul'a gizlice geldi.
bir kaç günlüğüne geldiğim istanbul'da görüştüklerim ve görüştüklerimden aldığım bilgiler sonrasında asla eski asaf olarak dönemedim eses'e.
seksler, aldatmalar, entrikalar, kıyametler, acılar, hüzünler, hepsi bir arada istanbul'daydı. alkol bardaktan boşanırcasına dökülüyordu...
twitter mı istanbul'u, istanbul mu twitter'ı bilemiyorum ama, tam bir günah kenti olmuştu istanbul.
izmir tayfası diyebileceğimiz bir ekol yoktu o zamanlar, ankara'dan brudermartin ve çevresinde gelişen özlemhepsen, civcivsıcağı vardı.
arkadaşlar çiş molası 2 dakika ara. bu arada twitter limitine yakalanacaz galiba, daha yarılamadık bile :'(
geldim dostlar, ne diyorduk, hah o dönem erkamaj garip bir hevesle radyoculuğa sardı.
bütün elemanlar olarak skype'a birikip, radyo yayını adı altına salak salak konuşamıyorlardı, gerçekten korkunç günlerdi.
radyoculuğun yayıldığı, herkesin ben de radyo yayını yapacağım dediği o günlerde, ahmet selçuk adlı bir arkadaşla tanıştık.
ahmet selçuk nasıl biriydi derseniz kesinlikle açıklayamam. en iyi tanım 'hevesli' diyebilirim, tam bir açtı, her şeyi istiyordu ahmet.
en iyi olacaktı, en çok kızı kapacaktı, en iyi radyo yayınını, en iyi twiti o atacakçı, çok hevesli bir arkadaştı.
sonra onun sevgilisi olan kolalıjelibon'la da tanıştı twitter ahalisi.
kolalı hemen kaptı ama piyasayı, bir kaç ayda takipçisi aldı başını gitti, sonra ahmet de o da ortadan bir kayboldular.
ahmet sonra yakın zamanda intihar etmek için geri döndü ama bilemiyorum edebildi mi. neyse onlara da bir selam olsun diyelim.
o ara ben anketörlük yapıyordum eskişehir'de ve tckimlik no ad soyad kafiydi anket bilgisi için.
anadoluy üni.'de okuyordum, sınıfa notlar bölümüne girince tcler de görükür. tcnosu okul nosudur aynı zamanda.
dedim biri bana anadolu üni şifresini versin de anketleri bitireyim 650 tane form var amk elimde.
özgelerin sınıfı, benim sınıfı, mervelerin falan derken dolmadı amk. yazdım twitter'a sonra birisi dönüş yaptı hemen.
daha sonraların en up fenomeni olacak olan aybars namı diğer hayattainanmam'dan başkası değildi bu.
RT @afropunzel: @AsafVodvil ahmet iyi ya dun konustuk.
arkadaşlar ahmet selçuk iyimiş, buraların eskilerinden ve karakterini hiç bozmayan ırmak'a bu bilgisi için bir alkış istiyorum.
aybars bana şifresini verdi ben anketleri doldurdum ve müthiş bir dostluk başladı, sonra öğrendim ki bu monvue'yle kanka. monvue :'((
konuya devam etmeden evvel o zamanlarda paralel olarak depresif adamlar piyasaya çıktı arkadaşlar, gerçekten garipti.
depresif adamlar bir muammaydı, aynı çetenin ürünleri miydiler, yoksa ayrı ayrı mı takılıyorlardı hiç bilinmezlerdi.
uykuluadam uykusuzadam yorgunadam acılıadam bacılıadam şeklinde nickleri vardı, gerçek isimleri ve fotoğrafları yoktu. çok acıklıydılar.
adamlar kendi çaplarında garip bir ekol yarattılar, işin garip tarafı bu ekol kabullenildi, bir çok kız bu adamlara hayran oldu, vay anasını
mesela isim vermeden bunlarla ilgili bir anımı buraya eklemek istiyorum gerçekten hayatımda yaşadığım en saçma bir kaç saatti.
istanbul'a gelmişim bunlar benim telefonumu bulmuş aradılar amk. gel gel gel, bende bilmiyorum nedir ne değildir, iyi dedim.
4 tane adam, hepsi adamla bitiyor amk nickleri, çete gibileri bukowski filan diyorlar, neyse gittim kadıköy'e.
neyse tipleri normal insan tipi, liseliler, ki tahmin ediyordum. sorun yok yani. hadi bira içelim dedim ben de doğal olarak.
beni bir puba götürdüler, bomboştu, bir tek biz vardık. ve son 2 senemi kadıköy'de geçirdim hala neresi bilmiyorum amk.
oturduk masaya, bunlardan biri cebinden iskambil çıkardı, batak oynamaya başladılar amk. bak olaya bak bukowski falan diyorum sana ya.
neyse adam geldi ne içiyonuz dedi, dedim bira, bunların hepsi viski istedi. yemin olsun istedi.
sonra içkiler geldi. ben içiyorum, bunlar içmiyo, bana döndü biri, viski nasıl içilir dedi. soruya bak, ne demek amk dedim.
herkes birbirine bakıyor amk, oyun bile durdu. sonra mekan sahibini çağırdılar, viski nasıl içilir diye sordular.
o da yavaş içilir dedi, bunlarda cevaptan tatmin olmuş gibi birer yudum aldılar. ben içimden nereye düştün asaf dedim amk.
sonra bunlar bir anlatıyor, o kızı siktim, bu kızı siktim, onu camda soydurdum, bunun ağzına verdim. allahuekber allahuekber
ben zaten mide sıpazmı geçiriyorum artık, kalkıp gidek tribindeyim. neyse sonlandırayım, sonra bunların foyası ortaya çıktı.
RT@cococemre: Arkadaşlar @AsafVodvil ölücek galiba hikayenin sonunda. Liselilerle viski içmiş aq
yine ifşa etmicem, bilenler bilir, bunlar baya madara falan oldu, güzel bir linçe uğradılar, twitter zaten bir rt'yi bi de linçi çok sever.
neyse sonra ben eskişehir'e döndüm gene, o sıra hayattainanmam'la görüşcez görüşcez ne zaman görüşsek diyoruz sonra bu bizim eve geldi.
eve attığım ilk fenomen aybars'tır arkadaşlar.
ben o sıra evde, taze patatesten cips yapmaya çalışıyorum, bir taraftan da nargile yapmışım. nasıl bir salaksam artık.
neyse işte bu geldi eve, verdim eline patatesi patates doğrattım amk hahahaha hakkaten ne salak bir aktivite lan bu.
ŞİMDİ DİKKAT o sıra aybars'ı kim aradı dersiniz arkadaşlar? evet hepinizin göbeğine imza atsın diye çığlık attığınız MONVUE!!!
bu arada mention attılar da gördüm murat yani hadestentaharet görkem yani sokaktakiadam da unutulmayan, twit tarihinde adı geçen dostlardan.
monvue'yi ben bilmiyom o zamanlar, o beni biliyor elbette, bilmiyorsa siktirsin gitsin zaten, aynen böyleyim o zamanlar. nihahaha
RT@selenvarli: Uyumam lazim ama @AsafVodvil hikayesinde ask seks entrika yalan dolan hersey var muthis gidiyo, birakamiyorum 😣
RT@alperyigit: Ya abartmayın @AsafVodvil daha karakterleri tanıtırken limit yedi bence. Ben bir sekz olsun entrika olsun görmedim. Onlar yarın herhalde!
RT @sekerliyogurtt: @AsafVodvil yazdıklarını okudukça fenoluk yüzü görmemiş insanlarin yaşadığı-banane mk ben rahatim-modu..bu daha başlangıç okumaya devam! :d
evet dostlar gene limite takıldık ve hikayemiz tam monvue'yle olan kısımda kaldı, yarın gece oradan devam edecek hikayem.
yarın gece bizi neler mi bekliyor? da da da da da da dannnnnn...
asaf'ın istanbul'a gelişi; istanbul piyasasıyla tanışması, vıcık vıcık fenomenler toplanıyor günleri...
sosyal kanka'ya katılış ve sosyal kanka'nın izlenme rekorları kıran bölümü: vogumen!
istanbul'da dönen seks maceraları, hızlı başlayıp, hızlı sönen fenomenler, twitter aşkları ve ayrılıkları..
kadın mıydı erkek mi, hiç kimse bilmiyor; diclehanbaban, bir ayda bütün hisseleri altüst eden sokaktakimadam ve dahası yarın sadece burada!
o değil de ne meraklısı varmış dostlar be, amınakoyim aramayan adamlar arayıp sormaya başladı, sanki bel altı vuruyoz amk korkmayın la haha
RT@miocak: Twitter'daki taraf gazetesi rolünü oynayan fenomen ---> @AsafVodvil
olm sır verip bunu da anlat diyenler türedi bir ton; burada kimsenin kuyusunu kazmıyoruz lan, nasıl da hırslanmışlar amk hahahaha
hazır mıyız arkadaşlar, koltuklarınız rahat mı?
TWİTTER'IN SANSÜRSÜZ TARİHİ, YENİCEM SENİ TWİTTER!! adlı hikayem kaldığı yerden devam ediyor arkadaşlar, lütfen koltuklarınıza kurulun!!
evet sevgili dostlar, üçüncü güne giren bu hikayede kimleri yad edip, kimlerin ruhuna fatiha okumadık ki, bu nedenle bir ALKIŞLA başlayalım.
dün bildiğiniz gibi eskişehir'de aybars'la birlikte patatesle kavga ederken, monvue'nin aramasıyda irkilmiştik. hikayemiz de orada kalmıştıç
telefonu ben aldım, monvue çok heyecanlıydı, birilerinden twitter'da kız düşürüldüğünü öğrenmişti ve yerinde duramıyordu.
olm twitter şöyleymiş böyleymiş lan, doğru mu lan, falan filan derken, dedim olm hepimize yetecek kadar var sakin ol dedim amk.
o gece ben monvue'yi böyle gaza getirmesem, şu anda karşınızda böyle bir karakter olmayacaktı belki de, kapatıp gidecekti eminim. :'(((
o nedenle allah da benim belamı versin arkadaşlar, bu illeti başııza saldım amk.
dün geldiğimiz yolda ismini yad etmediğimiz isimler olduğu için dün duygularım sinirlerimde kaldı arkadaşlar, onlara da bi selam çakalım.
bunların başında katyanınyazı geliyor arkadaşlar, katya buranın en orijinal kalemi, en öznel üsluplu kişisiydi, ışıklar içinde uyusun :'(
ve hüsnü namıdiğer yenisekme; yenisekme ile ilgili komik bir hadise var, anlatayım.
taymlaynda follower tartışması vardı sanırım, hüsnü, ben, herbokubilenadam mıydı mesut bahtiyar mıydı birileri daha vardı.
bu çok takipçililer de hüsnü'ye nasihat verdiler, olm sizin de artar takipçi nedir falan diye, hüsnünün o sıra 160 takipçisi filan var.
o sıra mentiona dalana bir isim de altan namı diğer littleiv3, altan'ın o zamanlar 20 civarında takipçisi vardı.
altan o sıra mentionlarda çok bomba espriler patlatıyordu, twit olarak atmıyordu çünkü okuyacak takipçisi yoktu amk hahahaha
neyse hüsnü dedi ki, ya benim takipçi artar mı, hadi en fazla 500 olur öyle kalır dedi.
bi sene geçmedi 15bin oldu amk, o sözü bugün ilk defa hatırlayıroum, umarım yüzü kızarmıştır.
neyse arkadaşlar yaz geldi ben rakınkok ayağına istanbul'a gittim ve bir daha dönmedim ve gerçek pislikle tanışmaya o sıra başladım.
öncelikle hepinizin çok temiz bir insan sandığı evrim güvenç'in rakınkok'taki acımasızlığını anlatmak istiyorum. böyle bir şey olamaz.
rakınkok'a gelmişim, takılıyoz makılyoz işte derken, bir baktım fayntenks, evrim, istiklalakarsu, envai çeşit feno karşımdalar.
neyse abi naber, abi iyidir derken beraber ekip gibi konser izlemeye başladık. gayet normal sıkıntı yok.
sonra bu çok sevdiğiniz, aşığı olduğunuz evrim, kızın biriyle konuşmaya başladı, ama ben anladım ki kız beni istiyor. (valla)
sonuç olarak ben kızla evrimin arasına girip, kızı diğer konser alanına götürdüm, hoş kız allah var, evrim hak etmiyor bir kere.
sonra bu kız gitti, akşam görüşrük falan dedi ayrıldık derken, akşam bişe oldu biz ayrı düştük filan evrimleri de göremedim.
sonra telefonum çaldı, evrim arıyor. napıon dedim iyi dedi, sen napıyon dedi iyi dedim, kız geldi mi dedi, yok dedim.
sonra bi kız sesi geldi amk telefona, bu da gelmedi mi ha tamam dedi güldü kapadı.
utandım soramadım ama aradan geçeli 3 yıl olucak neredeyse hala soramadım o kız mıydı diye, içimde yara oldu allahsız evrim.
neyse sevgili dostlar konudan sapmayalım. twitter kendi yağında kavrulmaya ve 2. yenici fenomenlerini piyasaya sürmeye başladı.
bu 2. yeninin komedi yükünü sokaktakimadam çekerken, duygusal damarını nobokovokoban sırtlamış, iki kulvardan yürümeye başlamışlardı.
sokaktakimadam, tam bir gamsızdı, kimseye eyvallahı yoktu, bastonla yürüyen dedeye bile çelme takar gülerdi, enfes bir mizahçıydı.
nabokovokoban ise adamlardan sonra aşşağı düşen seviyeyi yukarı çekmeye çalışıyordu ama sonra olmaz buradan artık deyip oluruna bıraktı.
bu arada evrim'e saldıralım derken cağnım sosyal kanka günlerini atladık arkadaşlar.
istanbul'a geliyordum o hafta, madem gidiyorum neden sosyal kanka'ya çıkmak için fayntenks'e yalvarmayayım ki dedim.
o haftada sokaktakimadam geliyormuş konuk, dedim o kim yeaa dedim, ama küçümsüyorum böyle.
şaka lan bana farkmaz abi, televizyonda gözükmesem de olur dedim gittim. o sıralarda sosyal kanka 2. yenicileri çıkarmakla meşguldü.
ohadiyorum, sudangelenessek falan hep oralarda gözüktükten sonra zıpladılar, daha sonra twitinebandim da uzak eğitimle 2. yenici oldu.
aynı dönem izmir dalgası pakiteysis'in atağıyla öne çıkar gibi oldu ve aynı zamanda çizenbayan'ın keşfi özgürügzo ankara'dan atağa kalktı.
her yerden fenomen yağmaya başladı o dönem, her yerde partiler, her yerde etkinlikler, davetiye koparma yarışları, cat fightlar of of of
neyse bilen bilir ben sosyal kanka'da olası televizyon kariyerimi başlamadan bitirdim arkadaşlar, gerçekten aklıma geldikçe ağlarım.
bi de o sıra sevgili ayakları yapmışız. twitter'da twitter'dan biriyle sevgili yapma modası garip bir saçmalık yarattı algılarda.
ne alaka diyebileceğimiz nickler sevgili oluyordu ve bize yürüyecek yer bırakmıyorlardı, en son ben de o dalgaya katılıp, yürümeyi bıraktım.
sevgili dalgası dedim ya garip çiftlerin sevgililiğine neden oldu, çünkü herkesi twitter'da yazdıklarından ibaret sanıyorduk amk.
en efsanesi de cerilevis ve pucca aşkıdır herhalde, ondan sonra galiba onlardan heves alarak bir çok insan sevgilisine @mention hi baby dedi
neden bilmiyorum o sıralar sürekli olarak çok takipçili tayfalar olarak buluşuyorduk.
şaka değil bildiğin 20 kişilik bir grubun bir masada oturduğunu düşünün.
ve tanıştırmalar şöyle, meraba ben küçüksincap bu da arkadaşım dolaşanadam, sen kimsin bende yandımanam bu da asaf :'(((
beynimiz yanmış gibiyiz amk, biz napıyoruz, ne işimiz var, neden böyle oldu? kim lan bunlar? yok, toplanın amk kafasındaydık.
o sıra hakanhepcan line diye bir barda radiohead falan coverlayan bir grubun solisti, vine daha yok tabi vine ne amk.
zaten benim hakanla tanışmam yine o 20 kişilik masalarda oldu, nicki slmbenbalcocuk ve slmbenbalcocuk dedi, düşünsene bi halimi.
sanırım elif vardı yanımızda sonra biz mara konserine gittik kübra rakınrolkuin ve yağmur yani uyuyakaldım'la. gece gittik line'a.
adam baya rakçı makçı iyiydi yani sıkıntı yok. ondan sonra da denk geldik bir kaç kere, kolpa gibi pop olur diye düşünüyordum. ama :'(((
sonra kopmalar başladı arkadaşlar.
kopmalar hızlı olduğu gibi, kalabalıklar homojenize olmaya da devam etti elbette.
her yerden ajan smithler gibi fenomen yağmaya başladı amk, artık unbelieveable bir hal aldı işler.
birinin kitabı çıkmış adını duymamışık bile, öbürü dj olmuş yüzünü gören yok, beriki parti organize ediyor varlığı meçhul. ama hepsi fenomen
2011 yazı biterken, biz de bittik arkadaşlar.
çoğalan fenomenlerin pisliğini bastırmak için devreye ilginç bir aile girdi ve başarılı oldu.
akbel ailesi diyebileceğimiz bu ekibe, kimileri troll diyordu, ama onlar futbola gönül vermiş, güzel insanlardı.
daha sonra akbel ailesi, soyadı akbel olmayan fakat akbel gibi düşünen cafer'lerle, doğuşlarla dalga dalga büyümeye başladı.
ve ben de takribi o dönemler, eskişehir'e geri dönüp domates yetiştirmeye ve bu kirden pastan uzaklaşmaya karar verdim.
ve hesabımı tekrar kapattım. şu an yazdığım bu son hesap, kirin, pasın ve mikrobun filizlediğinde leş bir dünya'da açılmıştı arkadaşlar.
eski hesaplarımı bu dünyanın kirine bulaştırmak istemedim.
daha anlatacak bir şey yok, moralim bozuldu amk. DİNLEYEN HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN, UNUTTUKLARIMIZDAN AFFOLA.
BEĞENENLERDEN BİR HELAL OLSUN FAV'I ALABİLİR MİYİM DOSTLAR, EN AZINDAN BİR MORAL ALKIŞI NİYETİNİ, ŞU AN BİRAZ ÜZGÜNÜM AÇIKÇASI...
ne finali amk, ben öldüm mü de final janjanlı olsun, twitter öldü arkadaşlar :'((
arkadaşlar farukken ve asipislik, twitter'ın 3. dalga mizahçılarıdır; bu pisliğin içinde kirlenmeden kalmış olmayı başardıkları için ALKIŞ!
hadi ben yatıyorum, yatmadan evvel bi baştan sona okuyayım bari, siz de okuyun, guvvetlenin arkadaşlar. ASRO.
kayıt dışında kalanlar:
bilenler bilir muzsuzsut vardı ilk zamanlar, onur gürler'in kankasıydı ortadan kayboldu sonra, sonra dediler ki o aslında erkek filan; ilginç bir hikayeydi.
acımasıztwit mevzusu vardı sonra, twit çalarak takipçi kastı falan linç minç oldu, sonra aldı yürüdü, cerilevis'in kopyası gibiydi, hala ekmek yiyor sanıyorum.
mrsbaros'un hiç adı geçmemiş mesela, en eskilerden biriydi, chezseli, castrobey, selveryıldırım, beyaztenlizenci, nivranar ve kankası egebamyası ve elbette ki hasanise de unutulmaması gerekenlerden. (ve daha kimler kimler vardır da işte, bu yazıyı da bekletip yazmıyorum şu anda, şimdi aklıma gelenlerden ibaret yine ve olduğu kadar artık.)
twit çalmaların had safhaya çıktığı bir dönem olmuştu, 'bodrum şehir değildi, muğla'nın bir ilçesiydi' twitini ilk boramesutpalas atmıştı sanıyorum, sonra o twiti terlikli bir nicki olan bir kız yazmış ve o zamanların twitter tarihindeki en yüksek rtlerden birini alıp, yürümüştü; kavgalar kavgalar...
yılmaz morgül'ün fenomenliği için bir kaç twit atılabilirdi.
şimdi aramakla uğraşmadım da tam benim patladığım dönemlerde rahşan gülşan habertürk köşesinde bahsetmişti işte, twitter'da şöyle böyle güzel insanlar var diye, onun goygoyunu yapmayı da unutmuşum.
neyse yeter bu kadar. beynim sulandı amk başka ne vardı lan diye düşünmekten.
0 kişicik 'iyiki varsın Vodvil' didi.:
Yorum Gönder
Küfür de edebilirsin, serbest.